7 Eylül 2011 Çarşamba

YAZ BİTTİ VE VERDİĞİNİZ KİLOLAR GERİ Mİ GELDİ ?



Yaz mevsimi kışı diyet yaparak geçirip de istediği kiloya inenler için bazen bir bayram havasında geçebilir. Özellikle kebaplar, mangallar yanında pideler ve lavaşlar… Tabi bunlara eşlik eden bazen alkollü bazen alkolsüz ama kesinlikle çok kalorili buz gibi içecekler… Güzel bir çoban salataya hakkını vererek koyduğunuz zeytinyağınız ve Ezine peyniriniz bile aslında göründüğü kadar masum değildi… Lezzeti yağından gelen domates sosuna bulanmış biber, patlıcan ve kabak kızartmalarını yerken biraz tereddüt ettiniz ama yarın dikkat ederim diyip geçiştirdiniz belki de… Aralarda kışın olduğu gibi baklavalar yemediniz belki ama üzerine bol sos döktürdüğünüz 3 top dondurmanız da baklavayla yarış halindeydi… Hele meyveler kaç kişi dutu, kirazı veya üzümü sayarak yedi? Havaların daha geç kararması akşam yemek sonrası organizasyonlarına izin verdikçe yemek programı daha da ağırlaştı. Gittiğiniz yerlerde içtiklerinize biraz cips biraz kuruyemiş veya kraker eşlik edince de olanlar oldu tabi. Başlarda yaz mevsimin özelliğinden dolayı yeseniz de hızlı kilo almadınız, sonra biraz aldınız ama bazen yüzerek bazen yürüyüş yaparak dengeleyebildiniz. Ama üst üste gelen programlar düzene girmenizi engelledi. İpin ucu kaçınca da bir baktınız ki gelmiş kilolar ve selülitler… Sonuç moral bozukluğu…
Tabi ki değil. Kışa girerken dikkat edilmesi gereken en önemli konu havadaki ısı değişikliğine uyum sağlayabilmek için metabolizmada meydana gelen azalmadır. Azalan metabolizma hızına yağışlı ve soğuk hava, yoğun iş temposu ve kısalan günler sebebiyle azalan fiziksel aktivite de eklenince kilo almak kaçınılmaz hale gelebilir. Bu sebeple yapılması gereken ilk iş yoğun kalori içeren besinlerin günlük hayattaki miktarlarını azaltarak ve daha dengeli bir beslenme düzenine geçmektir.
Sık sık ve az az beslenmek, ara öğünlerde kan şekerini destekleyici besinlere yer vermek ara öğünü takip eden ana öğünde hem yavaş hem de az yenilmesine yardımcı olacaktır. Öğlen yemeğinin kuvvetli yenmesi durumunda akşam öğününü yağı ayarlanarak pişirilmiş sebzeler ve salata eşliğinde hafif geçirmek yine önem taşımaktadır.
Yaz mevsiminin bitmesiyle birlikte su içiminde ciddi bir azalma meydana gelir. Sıcak içecekler daha fazla içildikçe suya olan ilgi de azalır. Unutulmaması gereken en önemli nokta suyun yerini meyve suları da dahil olmak üzere hiçbir içeceğin tutmayacağıdır. Özellikle kafein içeren içecekler su atımını hızlandırarak vücudun suya olan ihtiyacının artmasına sebep olurlar.
Sağlıklı yiyeceklerden oluşan dengeli bir kahvaltı ile güne başlamak çok önemli... Böylelikle hem kan şekerinin normalin altına düşmesi engellenmiş hem de metabolizmanın çalışmaya başlaması sağlanmış olur.  Kahvaltıda ve aralarda çay ve kahve yerine C vitamini yönünden zengin olan meyve suları veya kuşburnu çayı tercih edilebilir.
Aralarda omega -3 içeriği zengin ceviz, badem gibi yağlı tohumlar kilo alımına sebep olmayacak ölçülerde yenebilir. Bunların yanında çok az kahve konulmuş süt hem kan şekerinin toparlanmasına hem de kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır.
Yemeklerde tüketilecek olan salatalar hem kilo kontrolü sağlayacak hem de zengin vitamin içerikleriyle gün boyunca düşen enerjiyi yenilenmesine yardımcı olacaklardır. Salata, meyve ve meyve sularında vitamin kaybının en aza indirilmesi için hazırlandıktan hemen sonra tüketmeye dikkat edilmelidir. Özellikle C vitamin çok süratli kayba uğramaktadır. Yemeklerde hayvansal veya bitkisel protein kaynaklarına gereken yer verildiğinde yorgunluk belirtilerinin hızla azaldığı görülecektir. Kolesterol sorunu olanlar kırmızı et yerine balık ve kuru baklagilleri tercih edebilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder